Ensar görme engeli olan biriydi. Bunun farkına öğretmeni varmıştı. Bunu ailesine bildirdikten sonra Ensar için uzun ve yorucu bir tedavi arayış süreci başladı. Ancak doktor ona bu hastalığın bir tedavisi olmadığını birçok mesleği yapamamakla birlikte araba kullanamayacağını ve askere dahi gidememesini söylemesiyle Ensar için uzun süren bir depresyon dönemi başladı. Bu ağır depresyondan evlerine gelen uzak bir akrabanın kızı olan Esma`yı görünce kurtuldu. Esma`ya aşık olmuştu. Aradan uzun yıllar geçmiş ve artık Ensar bu sevgiyi daha fazla kalbinde taşıyamayıp bunu Esma`ya söylemeye karar vermişti. Fakat Esma bunu duyunca ona çok ağır bir tepki gösterdi. Bu tepki sonrasında Ensar`ın zaten az gören gözleri daha da az ve renksiz görmeye başlamıştı.
Ensar için hayat çok daha zor hale gelmişti. Hayallerini kaybettiği gibi bir de ona umut ışığı olan aşık olduğu kızı kaybetmişti. Ensar bu zor yaşama alışmaya çalışırken Esma`nın düğün haberini aldı. Düğün alanına giderek onu gelinliğiyle ve mutlu bir halde görmek istiyordu. Fakat Ensar bu görüntüyü ve Esma`nın evlendiği adamın Esma`ya karşı sevgisiz bakışlarını görünce yüreği kaldıramadı ve orada kalp krizi geçirdi. Ensar uzun süre yoğun bakımda kaldı. Hüzünlü ve endişeli bir bekleyişin ardından nihayet gözlerini açtı. Durumu gün geçtikçe iyiye gidiyordu. Bir gün hastanenin içerisinde biraz yürümek istedi. Tam bu sırada önünden bir sedye geçiyordu. Sedyenin üzerindeki kişiyle göz göze geldi. Bu kişi Esma`ydı. Eşinden çok ağır bir şiddet görmüş vücudunda çok sayıda kırık vardı.
Bir yürek acısı bin yara acısına denktir. Elbette Ensar ona böyle bir şey olmasını istemezdi ama şu gerçek unutulmamalıdır ki, o istese de istemese de insan bir başkasına verdiği acıyı çekmeden de ölmezdi…
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.