Kadınların zorluk dolu hayatlarını bir erkeğin gözünden yazmak nasıl bir duygu acaba?
Zor bir duygu çünkü hem dünyada hem de ülkemizde bitmek bilmeyen kadın cinayetleri var. Şu korona zamanında bile gündemden düşmüyor. O yüzden ben de bu kitabı yazarken bir farkındalık oluşturmak için yazdım. Tabii sonrasında oluşturduğum kurguya kendimi bıraktım aktı nereye gittiyse… Bir kadına şiddet uygulamadan önce, aklınıza en sevdiğiniz kadını getirin. Mutlaka vardır öyle bir kadın. Benim aklıma direkt annem geliyor mesela. En sevdiğiniz kadını düşünün ve empati kurun. O zaman şiddete başvurmazsınız ve sıkıntılarınızı konuşarak halledersiniz. Dünyayı sevgi kurtaracak. Hayatı (kendinizi, eşinizi, dostunuzu, hayvanları, bitkileri, doğayı) sevin.
Kitabın adını “Glayöller” koymamın sebebi ise o çiçekten esinlendim. Glayöl çiçeği 5 farklı renkten oluşan bir çiçek ve her bir rengi de bir duyguyu ifade ediyor bu duyguları da kitabın içerisindeki bazı karakterlere uyarladım. Beyaz glayöl “dostluk” Memduh, kırmızı glayöl “istek” Feyza, pembe glayöl “zarafet” Gül, sarı glayöl “kıskançlık” Selin, mor glayöl “inanç” Gülfidan.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.