Zaman bir evvel vakitte ayırmıştı koskoca dünyayı iyilik kürkünden, aslında dünya ıstırabın ana yeriydi. Sahi karanlık bir yerden, hiçlikten. Zayıf bir patlamadan ve saf zelzeleden mi geldik buraya?
Yoksa Tanrı mı getirdi bizi? Tanrı bizi getirdi fakat beraberinde ıstırabı da getirdi. Tanrının ıstırabı getirmesinin bir amacı vardı. Tanrının aslında bu bütün duygularımızı ve vicdanımızı getirmesinin bir anlamı vardı. Sahi, insanların duygusu, merhameti ve vicdanı olmasaydı bu sahtekâr insanoğlu nasıl bir kimliğe bürünürdü? Bana sorarsanız her yerde savaş olurdu…
Bir dakika! Bu bir zamanlar ki Fransa’yı anımsattı bana. Bir dakika bu bana Hitleri hatırlattı. Yoksa onlar dünyanın pahasına değer biçilemeyeceğini mi fark etti? Yoksa onlar sadece Güç istencini mi doyuruyordu? Zamanı gelmişti insanlığın kendini yok etmesinin. Bir bakarız ki yarın ya da yarından da yakın 6. Kitlesel yok oluş başlar ve bizler de tekrar küle dönüşürüz. Bu sefer küllerimizden tekrar meydana gelebilecek miyiz?
Akıllarda bitmeyen geleceğin karanlık soruları var. Zarara uğrarız biz insanlar, çünkü biz insanlar zırva ve işe yaramaz insanlarız. Hadi Dünya Tarihini en doğru kaynaklardan okuyun. Bir kez olsun Dünyanın Tarihini görmeye cesaretiniz olsun. Cesaret dememin açık sebeplerinden bir tanesidir korkunç ve etiksiz olması.
Ah! Biz insanlar kendimize sınır koydukça ne Tarihe bakarız ne de Hakikate. Görelim ve başlayalım. Nasıl olur da kendimizi daha çok güçlendirir, sınırları ortadan kaldırırız, başarıya ulaşırız ve nasıl olur da ufkumuz derinden açılır. Bilimin ve Hakikatin doğruluğunu nasıl olur da anlarız, nasıl olur da realist bir bakış açısıyla hayallerimize etki ederiz. Hadi birazcık pesimistlikten kurtulalım ve umudumuzun olduğunu bilelim.
Uçurumun dibinde duruyor, belki öldürücüdür o, belki de gerçek anlamdır o. Uzaktan bakıyorum ona ve gülümsüyor bana. Hayat var dünyada, zarafetli bir güzellik var uzaklarda. O oradaydı; onu görüyordum uçurumun dibindeydi ve bana gülümsüyordu. Bir dakika! Beni aşağı çekmeye mi çalışıyordu? Yoksa beni aşağı çekerek engelleri nasıl aşacağımı mı öğretmeye çalışıyordu?
Uçurumun dibindeki o şey kötü gibi görünüyordu, ama bizlere el sallıyordu.
Hakikat.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.