151,00 ₺
900 adet stokta
9 İş gününde kargoya teslim edilir. Sipariş kargoya teslim edildiğinde SMS olarak tarafınıza takip kodu gönderilmektedir. Sorun yaşamanız halinde buraya tıklayarak iletişim hattımıza mesaj gönderebilirsiniz!
Yazar – Kitap: Harun Buğday – Şarktan Garba
Yayınevi: Ritim Sanat Yayınları
Hamur Tipi: 70gr Birinci Kalite Kitap Kağıdı
Kapak Tipi: 230-300 gr Birinci Kalite Kapak Kağıdı
İlk Baskı Yılı: 2023 Şubat
900 adet stokta
Daha küçüktü ŞAHRUD!
Yaşamın kıyısında, derya hırçınlığında… Dibe vuran ömrünün en kuytusunda kıyıya savrulmuştu. Gözlerine mil çekilmiş, sözleri ateş kırmızısı bir edayla doğruldu yatağından. Yanaştı; hiçbir zaman hayal etmeyeceği asık suratlı ve mutluluğa bihaber yansımaya. Ve asıktı suratı yine! Düşlerinde bile muammalar, başıboşluklar ve bir tas dolusu hayat… Hafifçe dokundu titrek simasına. Aydınlığa çıkacaktı, lakin en sevdiği kıyafetleri bile onu eskisi gibi sarmıyordu, güzel göstermiyordu fiyakalı ceketi. Sırılsıklam ıslanmış bir serçe gibi düşecekti ki olduğu yere, yine doğruldu, yaşamalıyım dedi kendi kendine; güneşi, kuşları, börtü böceği ve derin mi derin yaşantısını. Bütün kâbuslarını elden düşmüş bir çanta gibi sürükledi peşinden, çıktı aydınlığın yoluna. Sokaklardaki hengâme, kaldırımların sessiz çığlıkları ve zor bela yaşam… Yolunu yine denizden yana uzattı; martıların kanat çırpışları ve vapurların ağlamaklı yol alışları. Gözleri kamaşıyordu, göremiyordu dibinde, her köşe başında biten sümbülleri. Halen asıktı suratı çünkü beceremiyordu hayatı oldum olası yekpare yaşamayı. Derken denk geldi ayrışık bir kabahat gibi sessizliği yırtan tiz çığlıklara; bağıra bağıra umut satan ihtiyarlar ve ürkek bakışlarla dağılıveren sokak çocukları. Her birinin sesi yankılanıyordu kulaklarında; “eskici, eskiciiiii”,”bir mendil almaz mısınız bey amca?” Kulak tıkadı sonrasında, zira onun için yaşam mücadelesi bir şey ifade etmiyordu, güneş delmiyordu bağrını, umut doldurmuyordu yüreğine. Derken yine çıkıyordu karanlıklara. Yine üstüne çullanıyordu simsiyah alakalar. Yine akşam geliyordu, siyahtan, zifiriden yazıyordu yazısını. Yine ıstırap dolunay doğuyordu uzaklara ve en yakınlara… Yine gece oluyordu; alenen doğan fırıldak gecelerin ölüm uykusu, aydınlığın tenhaya özlem duygusu…
Sepetinizde ürün bulunmuyor.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.